Çıkması da zor kalması da…

Gerçekleşmesinden korkulan senaryo hayata geçti. İngiltere AB’yi terk etme kararı aldı. Dünya piyasaları altüst oldu. Bugünden itibaren AB ve İngiltere arasındaki ticari ilişkileri yeniden tanımlamak için çok sert geçecek bir pazarlık süreci başlayacak. Artık ne İngiltere ne de AB için hiçbir şey eskisi olmayacak

İngiltere geçen cuma sabahı sonuçlanan Avrupa Birliği’nde (AB) kalma veya çıkmaya yönelik (Brexit) referandumdan AB’den ayrılma kararı çıktı. Olasılıklar arasında bulunmasına rağmen yine de çok beklenmeyen bu karar sonrası AB ile birlikte dünya piyasaları da karıştı. Küresel endeksler de kayıplar yüzde 15’lere yaklaşırken yatırımcıların korktuğu ‘kara cuma’ senaryosu da gerçekleşmiş oldu. AB karşıtlarının başta göçmek akını ve Brüksel’den gelen direktiflere artık uymama isteğini öne çıkardıkları propagandalar karşılığını verirken AB tarihinde de ilk defa bir üyenin birliği terk etmesi halkoyuyla kararlaştırılmış oldu. Bu kararın taraflara getireceği ekonomik ve sosyal etkiler önümüzdeki aylarda daha somut hale gelecek. Ancak şu aşamada yapılan açıklamalar hem İngiltere hem de AB’nin ağır kayıplar yaşayacağını gösteriyor. Buna göre İngiltere’nin hızla değer kaybeden Sterlin’ ve AB ortak pazarının dışında kalmasının etkisiyle kısa vadede resesyona düşmesi bekleniyor. AB açısından ise İngiltere’nin gitmesiyle birliğin 16.2 trilyon dolarlık toplam GSYH’sının 2.8 trilyon dolarlık kısmı kaybedilecek. Karşılıklı kayıpların en aza indirilmesi için ise Londra ve Brüksel’in önümüzdeki haftalarda bir araya gelip yeni süreci tartışıp mevcut ticari ilişkileri yeniden yapılandırmaları gerekiyor. AB, İngiltere’nin çıkışı sonrası Londra’ya ceza kesmek isteyeceği için bu tartışmaların son derece sert geçmesi bekleniyor. Ancak şu aşamadan sonra AB ile İngiltere arasındaki görüşmelerin kolay olmasını beklemek de hayal olur.

THATCHER MODELİ YOLDA

AB’den çıkma kararı 1984 yılında İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher tarafından gündeme getirildi. Thatcher, ülkesinin tarım sübvansiyonları için AB’ye çok ödeme yaptığını ancak ülke olarak fazla tarım yapmadıkları için AB’nin bu fonlarından fayda görmediğini söyledi. Bunun üzerine tavır koya Başbakan Thatcher yaptığı meşhur konuşmasında, “Paramızı geri istiyoruz” dedi ve kulübü terk etmekle tehdit etti. Avrupalı liderler aralarında yaptıkları görüşmeler sonucunda İngilizlerin tarım fonlarına yaptıkları ödemelerin yüzde 66’sının geri ödenmesi karalaştırıldı. Ada, AB’de kaldı. AB bütçesinde ‘İngiliz kıyağı’ nedeniyle tarım fonlarında oluşan açıkları ise 32 yıldan beri ağırlıklı olarak Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz gibi ülkeler omuzluyor. İngiltere ve AB arasında başlayıp en az 2 yıl sürmesi beklenen mevcut çıkış görüşmelerin de bu tür bir anlaşmayla sonuçlanacağı tahmin ediliyor.