FED faiz kararını bu akşam TSİ 21:00’de açıklayacak. Faiz artışı olursa 84 aydır devam eden ABD tarihinin en uzun süreli sıfır faiz dönemi sona erecek. Banka faizlere dokunmazsa bu da FED’in ülke ekonomisine güvenmediğinin işareti olarak kabul edilecek
Dünya piyasaları bir kez daha nefeslerini tutup ABD Merkez Bankası’nın (FED) alacağı faiz kararını beklemeye başladı. Bankanın karar organı Federal Açık Piyasa Komitesi bu akşam, iki gün süren görüşmeler sonrasında faiz kararını duyuracak. FED Başkanı Janet Yellen açıklanacak karar sonrası bir de basın toplantısı düzenleyerek karara yönelik soruları yanıtlayacak. Bankanın faiz konusunda ne yönde karar vereceği hala büyük tartışma konusu. Ancak FED faiz artışı yönünde bir adım atarsa bu adım 84 aylık süreyle ABD tarihinin en uzun süren sıfır faiz döneminin sonunun belirleyecek. Yetkililer faize dokunmama kararı alırsa da bu adımı açıklama konusunda oldukça zorlanacak.
İPHONE BİLE YOKTU
Zira FED en son 29 Haziran 2006’da faiz artışı kararı aldı. Dünya o tarihte henüz ne iPhone ne de bol para politikaları (QE) ve ne de mali çöküş gibi kavramların ne anlama geldiğini bilmiyordu. Ama artık biliyor ve başta ABD’li ekonomi çevreleri olmak üzere sayıları giderek artan bir kitle faiz artışı için doğru zamanın geldiğini düşünüyor. Gerekçe olarak ise başta GSYH ve istihdam rakamları olmak üzere son bir yılda sürekli toparlanmaya işaret eden temel ekonomik veriler gösteriliyor. Diğer yandan rakamların göründüğü kadar tozpembe olmadığını savunanlar da var. Ülkede üst düzey bankacılar arasında yapılan anketlerde faizlerin 3 yıl içerisinde yüzde 3 seviyelerine çıkacağını öngörüyor.
FAİZLER 5 YILDA SIFIRA İNER!
Ancak aynı bankacılar hem ABD hem de küresel gelişmelerin beklenen şekilde gelişmemesi halinde faizlerin en geç 5 yıl içerisinde yeniden sıfır seviyesine çekilebileceğini savundu. Buna gerekçe olarak ise faiz artışı ile birlikte dolarda beklenen oynaklığın özellikle gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileme ihtimali. Diğer bir ifadeyle FED Başkanı Yellen hangi yöne adım atarsa birilerinin canını yakacak. Kimin ne kadar canının yanacağını ise yakında göreceğiz.
Küresel krizin ilk
işaretleri 2006’da
kendini gösterdi
Zamanda yaklaşık 10 yıl geri gittiğimizde ABD ekonomisinde tatlı kazançların yavaş yavaş sona erdiği bir döne denk geliyoruz. Tüketiciler ülkede 1990’ların ikinci yarısıyla başlayan gayrimenkul piyasasındaki patlamayla hemen her yıl rekor kazançlara imza attı. Ama en geç 2006’nın ikinci yarısıyla birlikte güzel günler geride kalmaya başladı. Konut fiyatlarındaki sert düşüş sektörün teklemesine neden oldu. Hızla artan işten çıkarmalarla ülke ekonomisindeki büyüme yüzde 5’lerden yüzde 2’lere geriledi.
Bernanke faizi
sıfırladı ardından
likidite seli geldi
2008’de ABD’de patlak veren mortgage krizi kısa sürede kredi krizi olarak tüm dünyaya yayıldı. 2008’in son günlerinde ise o güne kadar bilinen ekonomik sistem yıkılmak üzereydi. Dönemin FED Başkanı Ben Bernanke önce faizleri sıfır seviyesine indirdi ardından da varlık alımlarıyla piyasaları paraya boğdu. FED’in 2008’de 800 milyar dolar olan bilançosu 2015 sonu itibariyle 4.5 trilyon doları geride bırakmış durumda.
İşsizlik iyi ama..
FED başkanları faiz kararı için işsizlik ve enflasyon rakamlarının ölçü olarak alındığını hemen her açıklamalarında duyurdu. 2008’de yüzde 10 seviyesinde olan işsizlik (U3) yüzde 5’e kadar indi. Ancak ABD’nin iş aramaktan vazgeçenlerin de hesaplandığı U6 işsizlik verisi ise hala yüzde 10 seviyelerinde.
FED’in silahları enflasyonu kontrole yetmedi
Enflasyon, ABD Merkez Bankası’nın (FED) sürdürülebilir ekonomik politikalarının belirlenmesi aşamasında çok önemli bir yere sahip. Hem mevcut FED Başkanı Yellen hem de önceki başkanlar enflasyonu daime farklı bir gözle izledi. FED’in krizle mücadele için son 7 yılda attığı adımlara bakıldığında bu önlemlerin enflasyon hariç genel ekonomik göstergelerin neredeyse tamamında olumlu etki gösterdiği görülüyor. Ancak enflasyonun kontrolü büyük ölçüde enerji fiyatlarına bağlı olduğu için FED’in kullandığı silahlar bu alanda etkisiz kaldı.
S. Arabistan enflasyon hesaplarını alt üst etti
- Enflasyonun bulunduğu seviye hem FED hem de AB Merkez Bankası (ECB) için büyük önem taşıyor.
- FED hedef enflasyon oranı olarak kendine yüzde 2 belirledi. ECB’de ise bu rakam yüzde 1.8 olarak biliniyor.
- ABD’de enflasyon oranı yüzde 0.5 seviyesinde. Euro Bölgesi’nde ise yüzde 0.5’i bile tutturamıyor.
- Her iki bankada enflasyonlarını yükseltmek için başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarının artmasını istiyor.
- Ancak Suudi Arabistan kendine rakip olarak gördüğü ABD’nin kaya gazı sektörünü bitirmek için fiyat savaşı başlattı.
- Halen 36 dolar seviyesinde olan petrol fiyatlarının bu savaş nedeniyle 2016’da da düşmesi bekleniyor.
- Bu nedenle ne FED ne de ECB’nin enflasyon hesabı yakın zamanda tutmayacak.