3 senaryo var bir doğru yok

88

ABD Merkez Bankası (FED) bu perşembe faiz toplantısını gerçekleştirecek. 9 yıldır faizleri artırmayan banka üzerindeki baskılar artıyor. Önünde üç senaryo bulunan bankanın doğru kararı alması ise neredeyse imkansız. FED Başkanı Yellen başkanlık döneminin en zor kararını verecek

Geçtiğimiz haftaları Çin ekonomisine yönelik endişelerle geçiren piyasaların şu sıralar konuştuğu tek konu ABD Merkez Bankası’nın (FED) bu hafta düzenleyeceği faiz toplantısı. Piyasa oyuncuları üç soru ve senaryo üzerinde duruyor: Banka faizleri dokuz yıllık aradan sonra ilk defa yükseltecek mi? Yoksa faizlere dokunmayıp mevcut durumun devamını mı sağlayacak? Belki de her zaman olduğu gibi dikkatle seçilmiş kelimeler kullanarak faiz artışına gitmeden piyasalara müdahalede bulunmayı tercih edecek. Pek çok ekonomist ve piyasa oyuncusu FED’in ve özellikle de FED Başkanı Janet Yellen’in planlarını tahmin etmeye çalışıyor.

Dünya etkilenecek

Zira bankanın ABD faizi ile ilgi alacağı karar sadece ABD’yi etkilemeyecek. En geç 2008’de patlak veren mortgage krizi ve ardından küresel finans krizine dönüşen felaketler zinciriyle birlikte FED’in gerçekleştirdiği her toplantı tüm dünya ekonomisine yön verir nitelikte oldu. Bu hafta perşembe günü yapılacak toplantı da bu zincire eklenecek yeni halka olacak. Ancak kesin olan bir konu var ki o da, sonucu her ne olursa olsun bu toplantıda alınacak kararın Janet Yellen’in FED başkanı olarak alacağı en önemli karar olacağı gerçeği. Yellen açısından işin en kötü tarafı ise hangi kararı alırsa alsın dünya ekonomisinin bundan bir şekilde etkileneceği. Soru ise şu: Kim, ne kadar iyi veya kötü etkilenecek?

ABD seçimleri etkiliyor

ABD ekonomisine bakıldığında faizlerin artması gerekir. Zira büyüme yüzde 3’leri aştı, işsizlik ise yüzde 5.1’le 7 yılın dibinde ve yeni iş kurma oranı da rekor seviyede. Dünyaya bakıldığında ise resesyonla, deflasyon korkuları arasında yaşayan bir Avrupa var. Her ay 60 milyar Euro para basan AB Merkez Bankası düşük kur avantajıyla ABD ile rekabet etmeye çalışıyor. Yani, FED faiz artırdığı anda dolar daha da değerleneceği için ABD kur bazlı dış ticaret avantajını uzun bir süreyle AB’ye kaptıracak. Asya’da ise pek çok ülke dış borç, cari açık veya hammadde giderleri gibi sorunlar nedeniyle değerlenen dolara endişeyle bakıyor. Faiz artışıyla hızla değerlenecek dolar bu ülkelerin yükümlülüklerini kısa ve orta vadede taşınamaz hale getirebilir. Tüm ekonomik ölçülerin ötesinde ise bir de Kasım 2016’da yapılacak ABD başkanlık seçimleri var. Banka bir yandan güvenilirliğini yitirmeden diğer yandan da seçim sürecini etkilemeden faiz artışı sürecini hayata geçirmeye çalışacak. İşte FED ve Yellen’in faiz artışında tutturması gereken denge bu.

FED FAİZİ ARTIRMA
KARARI ALIRSA…

• Fed’in faiz artırması piyasalardaki yüksek miktardaki doları geri çekmesi anlamına gelecek.
• Karar ucuz para döneminin bittiğini ve borçlanma maliyetinin artık artacağını gösterecek.
• Bu kararın toparlanan ABD ekonomisini yavaşlatma ve borsaları da düşürme riski var.
• Hızla değerlenecek dolar ise gelişmekte olan ülkeleri yeni bir borç kriziyle karşı karşıya bırakacak.

FED FAİZİ ARTIRMA
KARARI ALMAZSA…

• Fed en son Temmuz 2006’da faiz artırdı. 2008’den beri ise yüzde 0.0.25 aralığında tutuyor.
• Fed 2008’de patlak veren finans kriziyle mücadele için 7 yılda 3.5 trilyon dolar bastı.
• Bu paralar tüketiciye gideceği yerde borsaları şişirdi. Faiz artmazsa balon daha da şişecek.
• Banka şişen balonun havasını yavaş yavaş kaçırmazsa bir sonraki patlama çok daha şiddetli olacak.

FED KONUŞARAK
ETKİ EDERSE…

• Fed faizi artırsa da artırmasa da piyasalara yönelik kısa ve orta vadeli etkisi sarsıcı olacak.
• Banka dünya çapında patlayacak yeni bir ekonomik krizin sorumlusu olmak istemiyor.
• Fed faiz kararı yerine konuşarak müdahaleyi seçebilir. Böylece kötü etkiler sınırlı kalabilir.
• Banka böylece Kasım 2016’da yapılacak ABD Başkanlık seçimi öncesi güvenilirliğini korur.

Fed 2 yılda
faizi % 5
düşürdü

Faizin 2016
sonunda
% 1.4 olması
bekleniyor

“FED beklenen faiz kararını
artık daha fazla geciktirmemeli”

Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarından yetkililer, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımını geciktirmek yerine yakın zamanda yapması çağrısında bulundu. Endonezya Merkez Bankası’nın kıdemli başkan yardımcısı Mirza Adityaswara, “ABD para politikası yapıcıların ne yapacakları konusunda kafa karışıklığı yaşadığını düşünüyoruz. Belirsizlik karmaşa yarattı” diye konuştu. Adityaswara, “Fed ne kadar çabuk bir karar verirse durum o kadar çabuk toparlanır ve ardından piyasaya faizleri bir veya iki kez artırıp duracakları beklentisi verebilir” dedi.

İlaç diye uygulanan bol para politikası
daha büyük sorunlara neden oldu

ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikalarına yönelik attığı adımlar hep tartışmalara neden oldu. Banka 2008’de patlak veren finans krizinden çıkış için faizleri sıfıra indirip piyasalara fazladan 3.5 trilyon dolar pompaladı. Yapılan plan bol likiditenin başta bankalar olmak üzere tüketicileri de kurtarması yönündeydi. Ama son yedi yılda yaşanan gelişmeler bol paranın yatırım araçlarında devasa bir balona dönüştüğünü gösteriyor.

IMF FAİZ ARTIŞINA KARŞI

• Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, FED’in faiz artışı konusunda acele davranmamasını istiyor.
• IMF, FED’in faiz artırması halinde bu politikasının arkasında durmasını, geri adım atmamasını talep ediyor.

Janet Yellen alacağı faiz kararıyla tarihe geçecek, ama nasıl?

FED Başkanı Janet Yellen hem ABD hem de küresel ekonomisi için büyük öneme sahip faiz toplantısını yönetecek. Bankanın alacağı kararlar ters teper ve dünya ekonomisi yeniden bir kriz dönemine girerse ekonomi tarihi Yellen’i hiç iyi anmayacak.