5.4 milisaniye için 500 milyon $ harcandı

Yüksek hızda çalışan (high frequency trading – HFT) yatırımcılar ABD-Avrupa arasındaki bağlantı süresini 5.4 milisaniye daha düşürmek için 500 milyon dolar harcayarak Atlantik Okyanusu’nun altından fiber optik kablo döşedi.

Küresel finans piyasalarında yatırım araçları arttıkça bu alanda faaliyet gösterenlerin işi de zorlaşıyor. Yatırımcılar bir yandan sektörün yarattığı varlık canavarlarının bilinen ve bilinmeyen yönleriyle mücadele ederken diğer yandan da yüksek performanslı bilgisayarlar yardımıyla sürekli kazanmanın yollarını arıyor. Saniyelerin adeta uzun saatler gibi değerlendirildiği piyasalarda insanların fiziki alım satım işlemlerinde bulunması ise artık imkansız hale geldi. Öyle ki sıradan bilgisayarlar bile piyasalarda işlemlere yön veren ve ışık hızını zorlayan kapasiteyle çalışan bilgisayarların yanında adeta kağnı gibi kalıyor.

YILLIK KÂR 23 MİLYAR $

Bu teknolojiyi kullananlara ise yüksek hızda çalışan (high frequency trading – HFT) işlemciler deniyor. Ancak hem bilgisayar altyapısı hem de insan kaynağına büyük miktarda yatırım yapılması gerektiği için küresel anlamda HFT’lerin sayısı henüz binlere ulaşmış değil. ABD’de bile 20 bin finans kuruluşundan yalnızca 100 tanesi HTF alanında aktif. Ancak bu 100 şirketin 2010’da elde ettiği kar ise daha şimdiden 23 milyar dolara ulaştı. Söz konusu şirketlerin ABD sermaye piyasalarındaki işlem payı ise yüzde 70 seviyelerinde. Ama bu büyüklük bile HFT şirketlerini memnun etmeye yetmemiş görünüyor. Zira daha hızlıya yönelik yatırımlar aralıksız sürüyor.
İnsanın göz kırpması 100-400 milisaniye arasında gerçekleşiyor. HFT bilgisayarları bu süre içerisinde 100 işlem yapabiliyor.

MİKROSANİYELİK FARK

Bilgisayarların bir işlemi tamamlama süresi ise algoritmanın (Alınacak varlığa göre programlanmış özel yazılımlar) yapısına ve bilgisayarların, borsanın ana bilgisayarına uzaklığına bağlı olarak 1-10 milisaniye arasında değişebiliyor. Borsa sunucusundan HFT sunucusuna olan mesafe arttıkça, kritik fiyat bilgilerinin her iki yöne seyahat süreleri de artıyor. Bu sürenin maliyeti ise yıllık yüzlerce milyon dolara kadar çıkabiliyor. Bu yüzden HFT şirketleri kendi bilgisayarlarını faaliyet gösterdikleri şehirlerde, borsaların ana bilgisayarlarına en yakın noktalara yerleştirmek için astronomik kira bedelleri ödüyor. Bir işlem emrinin Londra’dan Frankfurt’a gelmesi yaklaşık 8.6 milisaniye sürüyor. ABD’den Londra’ya ulaşması ise 65.4 milisaniye sürüyor. Sunucusu Londra Borsası’nın yakınında bulunan bir HFT şirketi ise aynı işlemi 0.03 milisaniyede yapıyor. Böylece kazananla kaybedeni belirleyen mikro saniyeler (mikrosaniye=saniyenin milyonda biri) oluyor. Diğer bir ifadeyle göz açıp kapanana kadar milyonlarca hatta milyarlarca doların kimin cebine gideceği belli oluyor.

500 MİLYON DOLARLIK KABLO!

Hız HFT şirketleri için her şey olduğu için yüksek hızda çalışan yatırım şirketleri hız sorunlarını çözmek için çok daha radikal bir çözüme başvurdu. Yatırımcılar İrlanda’dan CVC Acquisition Co. ve ABD’li Columbia Ventures Corporation’ın desteğiyle Avrupa’dan Amerika’ya sadece bu işlemler için kullanılmak üzere özel fiber optik hat çekti! Hibernia Atlantic adını taşıyan ve Atlantik Okyanusu’nun altından geçecek kablo 4 bin 500 kilometre uzunluğunda olacak. New York’tan Brüksel’e kadar şu an itibariyle 29 şehri yüksek hızda birbirine bağlayacak. Yaklaşık 500 milyon dolara mal olması beklenen proje ile halen 65.4 milisaniye olan New York – Londra arasındaki data mesafesi 5.4 milisaniye daha hızlanarak 60 milisaniyenin altına inecek. Bu yıl devreye girmesi beklenen sistem ile küresel piyasalardaki hız çılgınlığı yeni bir boyuta taşınmış olacak.

Yüksek hızda işlem (HFT) nedir?

Yüksek hızda işlem (High Frequency Trading – HFT) sermaye piyasalarında simsarların yüksek hızda çalışan bilgisayarlar ve alınacak varlığa göre programlanmış yazılımlar (algoritma) yardımıyla gerçekleştirdikleri işleme deniyor. Bunun için borsalar belirli bir ücret karşılığında satın alma emirlerini piyasa vermeden birkaç milisaniye önce (Milisaniye= Saniyenin binde biri) HFT işlem yapan şirketlere yönlendiriyor. HFT hisseyi, piyasaya düşmeden milisaniyeler öncesinde piyasa için belirlenen fiyatta alıyor. Ancak aldıktan sonra yine milisaniyeler içerisinde yüzlerce defa alıp satarak yapay olarak hacim oluşturuyor. Hisse milisaniyelerin ardından piyasada satışa çıktığında oluşan yapay hacim nedeniyle küçük miktarda değerleniyor. Bu fiyat farkı HFT şirketlerinin kârı oluyor. Bu kârlar çok düşük sent (€/$ Cent) cinsinden ve virgülden sonra gelen dördüncü hatta beşinci basamak seviyesinde gerçekleşiyor. Ancak bu işlem günde milyonlarca defa tekrarlandığında günün sonunda milyonlarca, yılsonunda ise milyar dolarlık gelir anlamına geliyor.

Nitelikli eleman ve altyapı çok maliyetli

Yüksek hızda işlem (HFT) yapmak ne kolay ne de ucuz bir işlem. Zira pahalı altyapı harcamalarının yanı sıra karmaşık algoritmaların hazırlanması için bilgisayar uzmanları ve matematik mühendisleri gerekiyor. Özellikle karmaşık işlem algoritmalarını hazırlayacak uzman bulmak da kolay değil. Altyapı sistemlerinin güvenliğini sağlamak ise daha da zor. Wall Street’in önde gelen bankalarından Goldman Sachs’ın HFT yazılım uzmanı Sergey Aleynikov 2011’de Teza Technologies’e transfer olmadan önce Goldman Sachs’ın HFT programının da bir kısmını beraberinde götürdüğü iddia edildi. FBI’ın gözaltına aldığı Aleynikov’u yeni şirketi Teza Technologies ertesi yıl 750 bin dolar kefalet ödeyerek kurtardı. Yapılan açıklamalara göre Aleynikov, Goldman Sachs’ta çalıştığı dönemde yıllık 400 bin dolar kazanırken yeni işvereninin kendisine 1.2 milyon dolar ödediği belirtiliyor.