Yakın tarihte ABD Doları ve faizlerin mevcut durumuna benzer iki dönem yaşandı. Dolarda 1980 ve 1990’ların ikinci yarısında yaşanan hızlı yükseliş Asya ve Rusya krizlerine neden oldu. doların üçüncü bir çıkış dönemine girmesinden endişe ediliyor
ABD Doları’nda yaşanan yükseliş bütün hızıyla devam ediyor. Son günlerde özellikle Rus Rublesi karşısındaki çıkışı gündemin zirvesinde yer alsa da doların hızlı yükselişi çok sayıda ekonomisti endişelendirmeye başladı. ABD Doları’nda gözlemlenen artışın devam etmesi halinde sadece Rusya’nın değil başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere küresel ekonominin tamamının kötü yönde etkilemesinden endişe ediliyor. Son dört ayda dolar Yen karşısında yüzde 12, Euro, Sterlin ve İsviçre Frank’ı karşısında ise yüzde 5’e varan çıkışlar yaşadı. Bu çıkışlar Brezilya Reali karşısında yüzde 14’e ulaştı.
FED FAİZİ YÜZDE 19 YAPTI
Uzmanlar gelecek iki yıl içerisinde doların, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışına başlamasıyla daha da değerleneceğine işaret ederek bu çıkışın Euro karşısında bile yüzde 20’lere varabileceğini belirtiliyor. Doların tarihsel gelişimine bakıldığında ise buna benzer bir durumun bundan önce iki defa yaşandığı görülüyor. 1980-85 yıllarında dönemin Fed Başkanı Paul Volcker yüzde 15’lere yaklaşan enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yüzde 20’lere kadar çıkardı. Sonuç ağır bir resesyon ve yüzde 17’ye yaklaşan işsizlik oldu. Ancak bunun yanı sıra enflasyon hızla düşerken dolar rekor seviyede değer kazandı. Benzer bir senaryo 1990’lı yıllarda bir kez daha gündeme geldi. Dönemin Fed Başkanı Alan Greenspan yüzde 2.5 seviyesindeki faizleri iki yılda yüzde 6.5’lere çıkardı. Yeni ekonomi rüzgarıyla ucuz dolarla borçlanan ülkeler geri ödemelerini zamlı dolarla yapmakta başarısız oldu. Sonuç olarak önce 1997 Asya Krizi ardından da 1998 Rusya Krizi geldi. Türkiye de bu akımın sonucunda 2001’de ekonomik krize girdi. Şimdi endişeler ise dolarda üçüncü çıkış döneminin başında bulunduğumuz yönünde yoğunlaşıyor. Doların değerlenmesine yönelik gelen her haberle gelişmekte olan ülke piyasalarındaki dalgalanmalar da bunun habercisi olarak değerlendiriliyor.
Fiyatı son dönemde hızla düşen petrol pek çok ülkenin enerji faturasının azaltarak olumlu bir havaya neden oldu. Ancak fiyatların uzun süre düşük seviyede seyretmesi ABD ve AB gibi düşük enflasyonla mücadele eden ülkeler için kötü haber anlamına gelecek.
Dolar Nisan 2011’den bu yana yüzde 40’lara varan çıkış kaydetti
DOLAR SADECE RUSYANIN DEĞİL TÜM DÜNYANIN SORUNU OLACAK
- Dolar Nisan 2011’de dünyanın önde gelen altı para birimine kıyasla yüzde 15’lere varan çıkış yaptı.
- Gelişmekte olan ülke para birimlerine göre ise yükseliş oranı yüzde 40 seviyelerine ulaştı.
- Uzmanlar değerli doların sadece gelişmekte olan ülkelerin değil dünyanın sorunu olduğunu düşünüyor.
- 2008’den bu yana ucuz dolarla borçlanan ülkeler geri ödemeleri zamlı dolarla yapmak zorunda kalacak.
- Gelişmekte olan ülkelerin sıkıntıya girmesi halinde sanayi ülkeleri de gelişmeden kötü etkilenecek.
- Böyle bir gelişme özellikle ekonomik bakımdan kötü bir durumda olan AB’yi çok zora sokacak.