Hızla artan enerji maliyetleri siyasi alanda petrol kaynaklarını kontrol etmeye yönelik mücadeleleri artırıyor. Ancak bu yıl biri Meksika ve diğeri de İsveç’te olmak üzere düzenlenen iki ayrı toplantı dünyanın petrolden çok daha büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu gösterdi.
Ağustos sonunda Stockholm’de düzenlenen “Dünya su haftası” toplantısında su sorunu bu yıl ikinci kez masaya yatırıldı. 140 ülkeden bin 500 uzman katıldığı etkinlikte ortaya konan rakamlar ise tüyler ürperten nitelikte. Dünyanın yüzde 72’si suyla kaplı. Bunun yalnızca yüzde 0.4’ü içilebilir nitelikte. Dünyada ortalama her üç insandan biri, diğer bir ifadeyle 1.1 milyar insan temiz su bulamıyor. 2.6 milyar insan sıhhi tesisattan mahrum yaşıyor. Bu durum yeraltı sularının kirlenmesine ve dünya üzerinde bulunan temiz su miktarının hızla azalmasına neden oluyor. Uzmanlar su sorununun petrol sıkıntısından çok daha önemli olduğuna dikkat çekerek, “Petrolün alternatifi var ancak suyun yok” diyor. Yetkililer bu nedenle suyun dünya ekonomisinin geleceği bakımından petrolden çok daha önemli bir yere sahip olduğu görüşünde.
250 milyar dolar yatırım
Toplantılarda alınan kararlara göre 1.6 milyar insana su ve kanalizasyon hizmeti sağlamak için harekete geçilecek. Bu yatırım dalgasından özellikle su işiyle uğraşan ve yeni teknolojiler geliştiren şirketlerin karlı çıkması bekleniyor. Dünya üzerinde bulunan su kaynaklarını yüzde 90 kamunun elinde. Özel şirketler suyun dağıtımı ve yeniden değerlendirilmesi gibi konularda para kazanıyor. Global olarak su işiyle uğraşan şirket sayısının 750 olduğu belirtiliyor. Bu şirketlerin toplam piyasa değerleri ise tam 1.5 trilyon dolar. Araştırmalara göre yalnızca Avrupa Birliği’nin 2015 yılına kadar olan dönem içerisinde mevcut su ve kanalizasyon altyapısına yapması gereken bakım masrafının yaklaşık 250 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmin ediliyor.
ABD Çevre Kurumu EPA’nın rakamlarına göre ise ABD gelecek 8 yıl içerisinde su ve kanalizasyon altyapısına toplam 140 milyar dolar yatırım yapacak.
Devler pastayı paylaşıyor
- Dünya Bankası’nın araştırmasına göre dünya üzerinde yalnızca temel su ihtiyacını karşılayabilmek için her yıl toplam 80 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Dünya su pazarının büyüklüğü 1 trilyon doları geçmiş durumda. Bu devasa pastayı ise üç sektör paylaşıyor: Suyu şehirlere taşıyan su şirketleri, su konusunda teknolojik altyapı geliştiren kuruluşlar ve şişeleme yoluyla tüketiciye ürün sağlayan şirketler.
- PepsiCo ve Nestle gibi şişeyle su satan özel şirketlerin tamamı yılda toplam 40 milyar dolarlık satış yapıyor. Nestle CEO’su Peter Brabeck Letmathe bu pastanın 2012 yılına kadar ikiye katlanacağını söyledi. Şehirlere su sağlayan halka açık şirketlerin toplam satışlarının ise 200 milyar dolar seviyesinde bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rakamında 2010 yılına kadar 300 milyar dolara yükseleceği hesap ediliyor. En çok gelirin elde edildiği bu alanda hala birçok ülkede devlet tekeli devam ediyor.
- Özellikle kötü kanal altyapısı büyük miktarda temiz suyun kaybedilmesine neden oluyor. Araştırmalar dünya üzerinde arıza ve kaçak nedeniyle elde edilen temiz suyun yüzde 60’ının kullanıcıya ulaşamadan toprağa karıştığını gösteriyor.
- İngiltere, Fransa ve İtalya gibi gelişmiş ülkelerde bile yıllık su kaybı yüzde 30 seviyesinde. Yıllık dezenfeksiyon, filtreleme, tuzlu su arındırma ve yeniden değerlendirme maliyetlerinin 60 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Bu alanda özellikle gelecek 10 yıl içerisinde önemli gelişmeler bekleniyor. Zira Çin’de bulunan toplam 660 büyük şehirden yaklaşık 400’ünde su sıkıntısı yaşanıyor. Altyapı konusunda çalışan şirketlerin önümüzdeki dönem her yıl iki basamaklı büyüme rakamı hedefliyor.
Yeterince su var ama…
- Oysa elde edilen rakamlara göre dünya üzerinde bulunan su miktarı 10 milyar insanı en az 2050 yılına kadar rahatlıkla besleyecek seviyede. Azalmanın nedeni yalnızca küresel ısınma ve aşırı sarfiyat değil. Özellikle tarım da kullanılan yanlış teknikler dünya üzerinde gözlemlenen toplam su kaybının yüzde 80’ini oluşturuyor.
- Sanayi ürünleri de çok büyük miktarda su kaybına neden oluyor. Ancak araştırmalar toplam kayıp içerisinde sanayinin payının yüzde 18 seviyesinde olduğunu ifade ediyor. Bunun nedeni ise dünya üzerinde sanayileşmiş ülke sayısının çok olmaması. Ancak buna karşılık sanayi ülkeleri de dahil olmak üzere dünya üzerinde bulunan hemen her ülke tarımla uğraşıyor. Tarımın hammaddesi ise su, güneş ve toprak.
- Su kaynaklarını en iyi kullanan ülke İsrail. Ülke tarımda damla usulü sulama tekniğini kullanıyor. Buna göre her ürünün ikli ve toprak şartlarına göre ihtiyaç duyduğu su miktarı hesaplanıyor. Sulama işlemi de doğrudan bitkinin köküne damla olarak veriliyor.
Sanal su nedir?
Ancak tüm bu uygulamalara rağmen İsrail’in tarım için kullandığı su miktarı toplam su tüketiminin hala yüzde 60’ına denk geliyor. Sanayide harcanan suyun miktarını hesaplayabilmek ve kontrol altında tutmak için ise sanal su hesabı yapılıyor.
Bu hesaba göre bir ürünü başlangıç safhasından tüketiciye ulaşana kadar geçen süre içerisinde harcanan su miktarı hesaplanıyor. Örneğin bir kilo buğdayın üretimi için toplam 500 litre su harcanıyor. Diğer yandan bir dilim ekmek için 40 litre su harcanırken yalnızca bir adet hamburgerin servis edilebilmesi için toplam 2 bin 400 litre su kullanılıyor. Hatta tamamen silikon ve bir miktar bakırdan oluşan bilgisayar işlemcilerinin üretiminde bile 32 litre su harcanıyor. Uzmanlara göre asıl dikkat edilmesi gereken konu yenilenebilir su kaynaklarının korunması. Düzenli yağmurlarla beslenen yeraltı suları ve nehirler mutlaka korunmalı. Özellikle nehirler çarpık yapılaşma ve bilinçsiz sanayileşme nedeniyle kirletiliyor. Bu durum hem nehir suyunun kullanılmaz hale gelmesine neden oluyor hem de nehrin ulaştığı bütün bölgelerdeki yeraltı sularının kirlenmesi sorununu beraberinde getiriyor.
Sorun yalnızca gelişmekte olan ülkelerdeki bilinçsizlikle de sınırlı değil. Araştırmalar gelişmiş ülkelerdeki aşırı tüketimin ve hızla yaygın hale gelen metropol yaşam tarzının su kıtlığını en az gelişmemiş ülkelerin hataları kadar etkilediğini ortaya koyuyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporuna göre ABD’de bulunan ve dünyanın en zengin yer altı su kaynaklarından biri olarak bilinen Ogallala Aquifer bölgesi kurumuş durumda. Uzmanlar bu gelişmeyle birlikte bölgedeki tabiat dengesinin hızla değişeceğine işaret ediyor. Dünya yılda ortalama 7 bin 200 kilometre küp yeraltı su kaynağı kullanıyor. Bu rakamın 2050 yılında 12 bin kilometre küpe ulaşacağı hesaplanıyor.
Üretimde ne kadar su harcanıyor?
(litre)
1 bardak bira 75
1 bardak süt 200
1 bardak portakal suyu 170
1 bardak çay 35
1 fincan kahve 140
1 kilo et 14 000
1 dilim ekmek 40
1 yumurta 135
1 domates 13
1 Pamuklu t-shirt 4100
1 Patates 25
1 torba patates cipsi (200g) 185
1 hamburger (150g) 2400
1 çift deri ayakkabı 8000
1 A4 dosya kağıdı 10
1 Bilgisayar işlemcisi (2g) 32
1 kilo buğday 500
1 kilo un 1000
En çok banyoda
su harcanıyor
Yapılan iş Harcanan su (litre)
Çay pişirme 1
Sebze ve
meyve yıkama 5-10
Banyo 120-180
Duş 30-90
El yıkama 3
WC sifonu 6-9
Çamaşır 40-100
Su şirketleri
Şirket Ülke Ciro* Suyun payı (%)
Veolia Fr. 32 15.5
Suez Fr. 53 11.1
RWE Alm. 52 4.2
Severn İng. 4 3.3
Altyapı şirketleri
Şirket Ciro* Suyun payı (%)
ITT 5.8 2.2
GE 118 1.6
Siemens 1.6
Pentair 2.3 1.6
Şişe suyu karlı
Şirket Ciro* Suyun payı (%)
Nestle İsv. 58 5.7
Danon e 14 2.8
PepsiCo 26 1.6
Coca-Cola 18 1.2
*Milyar Dolar