Otomobil dünyasında tarih tekerrür ediyor. Aynı 25 yıl önce olduğu gibi Japon üreticiler yine Avrupa’nın kapılarında. Ancak bu sefer yanlarında G Kore ve Çinliler de var
Dünyanın en hareketli sektörlerinin başında gelen otomobil dünyasında rekabet büyük bir hızla gelişiyor. Üreticiler tüketicilerin dikkatini çekebilmek için geçmişe kıyasla bugün özellikle tasarım ve teknolojiye çok daha büyük kaynaklar ayırmak zorunda. Bu durum üretim maliyetlerini hızla yükseltiyor. Dağ gibi artan giderlere bir de işçi ücretleri ve sosyal haklar da eklenince üretici şirketler için alarm zilleri çalmaya başlıyor. İşte Avrupa ve ABD’li otomobil üreticilerinin içerisinde bulunduğu durum kısaca bu. Uzmanlara göre bu çıkmazdan çıkış yolu maliyetleri düşürmek ve büyük miktarda işçinin işine son vermekten geçiyor. Zira otomobil dünyasının Asyalı devleri Japon ve Güney Koreli şirketler Batılı rakiplerine kıyasla yüzde 10’lere varan oranda daha düşük maliyetlerle üretim yapabiliyor. Sanki tüm bu manzara Avrupalılar için yeterince kötü değilmiş gibi şimdilerde bu tabloya bir de Çinli üreticiler eklenmek üzere. Kısacası 25 yıllık bir soluklanma döneminin ardından Asyalı üreticiler Avrupa piyasasına yeni ve çok daha büyük bir saldırı başlatmak üzere.
Sumocular geliyor
Avrupa sektörü arabaya doymaya başladı. Eski Kıta’nın otomobil üreticileri kendi pazarlarında otomobil satmakta zorlanıyor. Bunun sebebi yalnızca yükselen petrol fiyatları değil. Avrupalılar yeni araba alma konusunda artık daha uzun süre bekliyor. Nissan Başkanı Carlos Ghosn giderek zorlaşan piyasa şartlarını şöyle açıklıyor: “Böyle bir sektörde hayatta kalabilmek için rakiplerinize sumo güreşçisi gibi davranmalısınız”. Ancak görünen o ki bu işi Avrupalı üreticilere Asyalı üreticiler yapacak. Zira Avrupalı otomotiv devleri üretim maliyetlerinin yüksek olduğu Avrupa’daki fabrikalarını kapatmaya hazırlanırken Güney Koreli üretici Hyundai Avrupa’da yeni bir fabrika açmaya hazırlanıyor. Bu arada İsviçre ve Almanya’da düzenlenen otomobil fuarlarında ilk defa boy gösteren Çinli otomobil üreticileri de Eski Kıta’ya çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Avrupalı otomotivciler bugüne kadar hiç görmedikleri kadar zorlu bir sektörel mücadeleye girmek üzere. Benzeri bir mücadeleyi Avrupalılara 80’li yıllarda Japonlar yaşatmıştı. Kıyasıya fiyat rekabeti ve model bombardımanıyla Japonlar Avrupalılara yaklaşık 10 yıl boyunca kabus yaşattı. Ancak 90’lı yıllarla birlikte Avrupa otomobil sektöründe taşlar yavaş yavaş yeniden yerine oturdu. Ancak görünen o ki Asyalı şirketlerinin şu sıralar Avrupa otomobil piyasasına başlattıkları ikinci saldırı, 20 yıl öncesine oranla çok daha tehlikeli. Zira bu sefer Avrupa saldırısına Japonların yanı sıra Güney Kore ve Çinli üreticiler de katılıyor. Avrupalı şirketler açısından durumu daha da kötüleştiren asıl konu ise sektörün tam anlamıyla kriz döneminde bu baskına yakalanmış olması.
Asyalı ucuza mal ediyor
Asyalı rakiplerine göre çok daha yüksek maliyetlerle çalışan Avrupalılar son iki yılı yeniden yapılanma çalışmalarıyla geçirdi. Bu çalışmalar büyük ölçüde devam ediyor. Avrupalı şirketler bin otomobil üretebilmek için 67 çalışana gerek duyuyor. Asyalılar ise 39 çalışanla aynı miktarda araç üretebiliyor. Ve bu çalışanların masrafları da (Sigorta, sağlık) Avrupalı rakiplere kıyasla çok daha düşük. Uzmanların yaptığı yorumlara göre eğer Avrupalı şirketler Asyalı rakiplerine gerektiği gibi karşılık veremezlerse kendi pazarlarında bozguna uğrayacak. Zira Asyalı şirketler bugüne kadar ki en büyük sorunları olan kalite eksikliklerini hızla ortadan kaldırarak bu konuda yapılan testlerden başarıyla çıkmaya başladı. Roland Berger Araştırma Şirketi’nin rakamlarına göre şartların bugün olduğu gibi devam etmesi halinde beş yıl içerisinde Avrupalı üreticiler piyasa paylarının büyük bir kısmını Asyalı rakiplerine kaptıracak”. Avrupa’nın şu sıralarda yaşadığı senaryoyu ABD’nın 25 sene önce yaşadığını belirten uzmanlar o tarihlerde Japon üreticiler Toyota, Honda ve Nissan’ı ciddiye almayan General Motors ve Ford gibi dev üreticilerin bugün hatalarının bedelini ağır ödediklerine dikkat çekiyor.
Taktikleri farklı
Uzmanlara göre Asyalı üreticiler Avrupalı rakiplerine karşı üretim aşamasında farklı taktikler kullanıyor. Örneğin Asyalılar yeni modellerinde tasarımın haricinde motor ve yürüyen aksam üzerinde çok fazla değişiklik yapmıyor. Bunun sonucunda test yeni modellerin test süreleri daha kısa oluyor ve satış sonrası arıza miktarı da çok daha az oluyor. Avrupalılar ise her modelle birlikte hem motor hem de genel yapı üzerinde önemli değişiklikler yapıyor. Bunun sonucunda üretimin daha uzun sürüyor, maliyetler artıyor ve en kötüsü, her şey yeni olduğu için araçlarda daha fazla arıza meydana geliyor. Bu yüzden başta Japon Toyota ve Honda olmak üzere Asyalı markalar daha az arıza yaptıkları için Avrupalı tüketiciler tarafında tercih edilmeye başlıyor. Bu trendin sürmesi halinde 2008 yılına gelindiğinde Asyalı üreticilerin Avrupa piyasasında fazladan yüzde 10-12’lik bir pay daha alacağı tahmin ediliyor. Tabi unutulmaması gereken bir faktör daha var: Çin. Her alanda olduğu gibi otomobil konusunda da çok iddialı. Uzmanlar Çinlilerin en erken 5 yıl sonra Avrupa için tehlikeli hale gelebileceğini öngörüyor. Avrupalı otomobil üreticileri Avrupa Kıtası’nda 500 bin kişinin işvereni durumunda. Ancak görünen o ki Avrupa’nın dev şirketleri sektörde gelecekte de var olmak istiyorlarsa bu rakamlarda radikal düşüşler yapmak zorunda kalacak.
Asyalılar, Avrupa’da yılda 2 milyondan fazla araç üretiyor
Şirket Şehir Ülke Modeller Adet (bin)
Toyota Burnaston İngiltere Corolla, Avensis 285
Toyota Adapazarı Türkiye Corolla 142
Toyota Valencienne Fransa Yaris 211
Toyota Kolin Çek Cum. Aygo 304
Honda Swindon İngiltere Civic, Accord, CR-V 250
Honda Gebze Türkiye Civic 67
Nissan Barcelona İspanya Almera, Terrano 179
Nissan Sunderland İngiltere Micra, Primera 500
Suzuki Esztergom Macaristan Ingis, Swift 250
Planlanan fabrikalar (2008)
Toyota Kolin Çek Cum. Rav4
Toyota St. Petersburg Rusya Corolla
Kaynak: Rolan Berger