Son 12 yılda toplam 424 milyar dolar doğrudan dış yatırım alarak tüm dikkatleri üzerine çeken Çin ekonomisi dev adımlarla ilerliyor. İnanılmaz başarının temelleri 17 yıl önce dört bilim adamının hazırladığı “Proje 863” ile atıldı.
Çin ekonomik alanda elde ettiği başarılarla birlikte her geçen gün biraz daha dünya gündemine yerleşiyor. Özellikle 80’li ve 90’lı yıllarda yaşanan üretim patlamaları ülkenin dünya ekonomisinin pek çok alanında adını duyurmasını sağladı. Asya Krizi, global ekonomik durgunluk hatta ülkeyi etkisi altına alan SARS virüs bile Çin’in hızını kesmeye yetmedi. Aksine, dünyada ekonomik olarak her şeyin ters gittiği son dönemlerde bile Çin dünyanın en büyük 6’ncı ekonomisi ve ihracatta da en iyi 6’ncı ülkesi olmayı başardı. Peki ama komşusu Japonya’ya bile parmak ısırtan bu başarı nasıl gerçekleşti. Sorunun cevabı 17 yıl önce yürürlüğe konan “Proje 863”de gizli.
Proje 863 nedir?
Seksenli yılların başında batılı ülkeler kalkınmanın anahtarı olarak gördükleri ileri teknoloji alanına büyük yatırımlar yapmaktaydı. Bunu gören bir grup Çinli bilim adamı aynı hareketi kendi ülkelerinde de gerçekleştirebilmek için harekete geçti. 1986 yılında Wang Daheng’in liderliğinde 4 bilim adamı dönemin Devlet Başkanı Deng Xiaoping’e bir mektup yazarak vakit kaybetmeden ileri teknoloji alanında yatırım yapılması gerektiğine dikkat çekti ve bir dizi teklifte bulundu. Deng öneriyi olumlu karşıladı ve Hükümeti bu yönde bir plan hazırlamakla görevlendirdi. Plana “Proje 863” (Ulusal Yüksek teknoloji ve Geliştirme Projesi) adı verildi.
Uluslararası gelişmelerin dikkate alındığı planda ülkenin özel durumu da göz ardı edilmedi. Proje sekiz ana konunun araştırılması ve geliştirilmesi üzerine kuruldu. Bunlar sırasıyla biyoteknoloji, uzay bilimleri, bilişim, lazer teknolojisi, otomasyon, enerji, yeni hammadde arayışı ve okyanus bilimciliği olarak belirlendi. Plan için yaklaşık 1 milyar dolar para harcandı. 40 binin üzerinde bilim adamı 5 binden fazla araştırma projesi üzerinde çalıştı. 47 bin farklı konuda bilimsel doküman hazırlandı ve 2 bin ürün için patent alındı. Ayrıca Proje 863 uyarınca çok sayıda yüksek teknoloji uzmanı yetiştirildi.
Eğitimde devrim
Geçen 17 yıl içerisinde oluşturulan yüksek teknoloji kuruluşlarında bugün yıllık değeri 7 milyar dolarlık üretim yapılıyor. Önceleri tamamen yurt dışından getirilen bilişim ürünleri artık Çin tarafından yerli marka olarak üretilmeye başlandı. Araştırmalar en az 800 milyon Çinli’nin halen bağımlı olduğu tarımsal alanda da meyvelerini verdi. Biyoteknoloji dalında elde edilen başarılarla birlikte bilim adamları başta vitamin oranı yüksek pirinç ve böceklenmeyen pamuk olmak üzere çok sayıda teknoloji ürünü tasarladılar. Proje 863’ün başarısı eğitimli eleman desteğinin sağlanmasıyla mümkün olacağı için 863 ile birlikte otuz yıllık eğitim planı da uygulamaya kondu. Programın ilk on yıllık dilimi tamamlandı ve belirlenen hedeflere ulaşıldı. Özellikle köy-kent arası eğitim farkının kapanması için çok sayıda proje devreye kondu.
Yetenekliler seçildi
Tarımla uğraşan fakir aile çocuklarının eğitilmesine yönelik ülke çapında 70 bin özel okul inşa edildi. Teknoloji bakımından ileri ulusların eğitim sistemleri incelendi ve ülkenin gerçekleri göz önünde bulundurularak eğitim sistemi yeniden yapılandırıldı. Uzman kadro ve yaratıcılık gelişmenin anahtarı olarak belirlendiği için eğitim tamamen buna göre şekillendirildi. Ülke çapında okulda başarılı ve özel yeteneklere sahip çocuklar seçildi ve büyük şehirlerde eğitildi. Çin’de 16 milyon üniversite öğrencisi var. Bu sayıya her yıl 3 milyon yeni öğrenci ekleniyor. Ülke çapında 2 bin yüksek okul bulunmasına rağmen okul sayısı yetersiz kalıyor. Bunun sonucunda her yıl 25 bin öğrenci yurtdışına çıkıyor. Toplam 580 bin Çinli öğrenci eğitimini ülke dışında sürdürüyor. Yetkililer uygulanan eğitim programıyla 2020 yılında bilim ve teknoloji bakımından gelişmiş ülkelere yakın seviyede olmayı hedefliyor. 2050’de ise ilk üç içerisinde olunacak.
Okullar yabancı dolu
Artık her üniversiteden mezun olan Çinli ABD’ye gitmek istemiyor. Buna gerek de kalmadı zira teknoloji dünyasının en büyük 500 şirketinin 400’ü Çin’de faaliyet gösteriyor. Bunu fark eden batılı öğrenciler geniş iş imkanlarını değerlendirmek için ülkeye akın etmeye başladı. 2002 yılında 160 ülkeden 75 bin öğrenci Çin’e yüksek öğrenim için geldi. Ülkede 400 farklı üniversitede toplam 440 bin yabancı öğrenci bulunuyor. Hepsi eğitime başlamadan önce yeterli seviyede Çince öğrenmek zorunda. Çin’e gelen örgenciler sıralamasında Güney Kore birinci sırada geliyor. Ardından Japonya, ABD, Endonezya ve Almanya sıralanıyor. Ülkede her yıl 100 bin Çinli IT uzmanı olarak okullardan mezun oluyor. Batı dünyasında bilişim uzmanlarının mumla arandığı bir dönemde bu rakam yabancı şirket yöneticilerinin iştahını kabartıyor. Ayrıca ABD’li bir IT uzmanı ülkesinde yılda 150 bin dolar kazanırken Çinli arkadaşı aynı işi Şanghay’da 60 bin dolara yapıyor. Şartlar böyle olunca elbette yabancı şirketler yatırım yapma konusunda ikinci kez düşünme gereği duymuyor.
Mango yerine laptop
Birkaç yıl öncesine kadar çorak arazi konumunda bulunan birçok bölge hükümetin sağladığı vergi ve gümrük avantajları sayesinde teknoloji parkı ve ileri teknoloji üretim merkezlerine dönüştürüldü. Bu özel bölgelere gelen 800 teknoloji şirketi en elverişli yeri kapabilmek için birbirini çiğnedi. Fiyatları yüz milyon doların üzerinde büyük ölçekli çok sayıda fabrika inşa edildi. Çin’in güneyinde bulunan Pearl deltası da bu cazibe merkezlerinden biri. Hongkong, Macau ve Kanton arasında kalan alanda geçen 20 sene içerisinde sıfırdan dünyanın en büyük ve en dinamik sanayi bölgesi ortaya çıktı.
Önceleri pirinç, mandalina ve mango yetişen bölgede artık laptop, dijital fotoğraf makinesi, cep telefonu gibi teknoloji dünyasının yıldızları üretiliyor. Toplam 500 bin fabrikada çalışan 20 milyon insan ülke üretiminin yüzde 10’unu burada gerçekleştiriyor. Teknoloji alanında yatırım yapan her dört şirketten biri buraya geliyor. Ayda 1 milyar dolar yabancı yatırım alan bölge Çin ihracatının yüzde 40’ını gerçekleştiriyor ve her yıl yüzde 14 büyüyor.
Rakipler kapı komşu
Ve Şanghay, 16 milyon nüfusuyla dev bir metropol. Ülkenin finans merkezi olan Şanghay başta otomobil, bilişim ve petrokimya olmak üzere sanayinin hemen her dalından şirkete ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden şehre geçen yıl tam 10 milyar dolar dış yatırım geldi. Bölgenin en önemli kuruluşlarının başında Flextronics geliyor. Bilişim dünyasının en gözde şirketlerinden olan Flextronics 12 bin çalışanıyla Microsoft, Motorola, Dell, Palm, Sony ve Ericsson için üretim yapıyor. Bu ürünlerin arasında Microsoft’un oyun konsolu X-Box’da bulunuyor. Hemen yakınlarda bulunan Şenzen şehri, Çin’in mikro işlemci bölgesi. IBM, Compaq, Epson, Sharp gibi şirketler burada hem Ar-Ge hem üretim merkezleri kurmuş. Yatırımcılara vergi ve gümrük ayrıcalığının tanındığı bölgeden dünyaya yapılan yıllık ihracat 12 milyar dolar. Yatırım ve üretimi daha da körüklemek için bölgede 40 hektarlık bir alan üzerine Çin’in en büyük yüksek teknoloji parkı kuruluyor.
Telekom pastası müthiş
Çin’in ürettiği teknolojilerden halkı da faydalanmaya başladı. Özellikle telekom piyasası duyanın ağzını sulandıracak cinsten. 370 milyon abonelik telekom pastasını China Telecom, China Netcom, China Mobile, China Unicom paylaşıyor. Abonelerin 170 milyonu mobil, 200 milyonu sabit telefon kullanıcısı. Tüm dünyada olduğu gibi Çin’de de mobil telefon piyasası hızla gelişiyor. Sonuç olarak Çin bugün dünyanın en büyük Notebook üreticisi durumunda, PC üretiminde bu yıl sonunda ikinci sıraya yükselecekler. Mobil telefon, dijital fotoğraf makinesi, avuçiçi bilgisayar üretiminde ise dev adımlarla ilerliyorlar.
Uzun ince bir yol…
Tüm bu gelişmeler elbette Çin’in bir teknoloji ülkesi veya bilişim cenneti olarak nitelendirmesi için yeterli değil. Fason üretim hala ekonomide amiral gemisi durumunda. Ülkenin yeni gelişmekte olan orta sınıfı henüz 300 milyonluk bir nüfusa sahip. Ve tüketim gücü şüphesiz Avrupa veya ABD ile karşılaştırılamaz. Geriye kalan yaklaşık 1 milyar insan ise henüz geleneksel metotların hakim olduğu tarımla uğraşıyor. Ülkenin alt yapısı da tüm bölgelerde tamamlanmış değil. Güney doğu sahil şeridinde yatırım patlamaları yaşanırken Çin’in geri kalan bölümünde hayat şartları hala çok çetin. Ancak bu olumsuzluklara rağmen Çin teknoloji üreten ve bunu verimli olarak kullanan bir ülke olma yolunda ilk adımları atmış durumda. Ülke başta teknoloji alanında olmak üzere kendi markalarını da geliştiriyor. Kendi markasını üretmeye başlayan bir ülkenin kendi teknolojilerini de geliştirmesi uzun sürmez. Devletin tüm gelişmeler içerisinde sağladığı siyasi destek ve sahip olduğu sağduyu da göz önüne alındığında Çin’in yakın gelecekte elde edeceği büyük başarılar kimseyi şaşırtmamalı.
401 milyar $ döviz rezervi
- 1.3 milyar nüfusuyla en kalabalık ülke.
- En çok yabancı yatırım alan ülke.
- 34 bin yabancı şirket var.
- En büyük 6. ekonomi.
- En büyük 6. ihracatçı.
- GSYH 1.2 trilyon dolar (2002)
- İşsizlik oranı yüzde 9 (2002)
- 2015 yılında ABD’yi GSYH alanında geride bırakacak.
- Kişi başına milli gelir 20 bin dolara yaklaşacak.
- 2050 yılında dünyanın en zengini olacak.
- Döviz rezervi 401 milyar dolar.
- Dış borç 182 milyar dolar.
- Dünyanın 1 numaralı Notebook üreticisi.
- PC üretiminde 2’nci sırada.
- Otomobil üretiminde bu yıl Fransa’yı geride bıraktılar.
- 2006 yılında da Almanları geçecekler.
Temel göstergeler
|
|||
2002 | 2001 | 2000 | |
GSYH (Trilyon $) | 1.2 | 1.1 | 1 |
Milli gelir ($) | 970 | 900 | 850 |
Büyüme (%) | 8,5 | 7,3 | 8,4 |
Sanayide üretim atışı (%) | 10,2 | 9,9 | 11,4 |
İşsizlik oranı (%) | 9 | 9,3 | 9,2 |
Enflasyon TÜFE (%) | -0.8 | 0,7 | 0,4 |
1990-2002 yılları arası en çok yatırım yapan ülkeler (Milyar dolar) |
||
Ülke | Toplam | Oran (%) |
Hongkong/Macau | 202 | 45,2 |
Tayvan | 34 | 7,5 |
ABD | 39 | 8,7 |
Japonya | 35 | 7,7 |
Singapur | 21 | 4,7 |
Güney Kore | 15 | 3,3 |
İngiltere | 11 | 2,4 |
Almanya | 8 | 1,9 |
Fransa | 5 | 1,2 |
Çin’in dış ticaret rakamları (Milyar Dolar) |
||
Yıl | İhracat | İthalat |
1996 | 151 | 139 |
1997 | 182 | 142 |
1998 | 183 | 140 |
1999 | 194 | 165 |
2000 | 249 | 225 |
2001 | 266 | 243 |
2002 | 325 | 295 |
2003 (Oc-Eyl) | 307 | 298 |
En çok ihracat
yapılan ülkeler (2002) |
|
Ülke | Milyar dolar |
ABD | 69 |
Hong Kong | 58 |
Japonya | 48 |
Güney Kore | 15 |
Almanya | 11 |
Hollanda | 9 |
İngiltere | 8 |
Singapur | 7 |
En çok ithalat
yapılan ülkeler (2002) |
|
Ülke | Milyar dolar |
Japonya | 53 |
Tayvan | 38 |
Güney Kore | 28 |
ABD | 27 |
Almanya | 16 |
Hong Kong | 10 |
Malezya | 9 |
Rusya | 8 |